Saç Ekimi Nasıl Yapılır?
Saç ekimi dökülme probleminin çözümü için yapılan cerrahi bir işlemdir. Ekim işlemi genellikle lokal anestezi altında yapılır. İşlem farklı yöntemler kullanılarak gerçekleştirilebilir.
FUE yöntemi ve FUT yöntem en sık kullanılan yöntemlerdir. İşlem için tercih edilen yönteme göre saç ekimi fiyatları da değişkenlik gösterir. Fakat her iki yöntemde de açık veya kapalı kanallar aracılığıyla donör bölgeden saç alma işlemi gerçekleştirilir. Ardından saçlar alıcı bölgeye nakledilir ve köklendirilir. Kökler, doğal saçlar gibi köklenir ve birkaç ay içerisinde doğal büyüme döngüsüne kavuşur.
Tüm bu işlemleri kapsayan “saç ekimi ne kadar sürer?” Sorusu da sıkça sorulur.
Saç ekimi genellikle 6-8 saat sürer ve işlemin süresi saç ekim yöntemi ve nakledilen saç kökü sayısına göre değişkenlik gösterir.
İyileşme süresi ise 1 haftaya kadar tamamlanır. Fakat işlemin sonrasındaki birkaç hafta kafa derisine hassas davranmak faydalı olur.
Saç Ekimi Yöntemleri Nelerdir?
Saç dökülmesi problemine çözüm olmak için geliştirilen ekim yöntemleri, kişinin işlem tercihlerine ve ihtiyaçlarına göre farklılık gösterir. Genellikle iki ana yöntemle gerçekleştirilir.
FUE ve FUT yöntemleri en sık kullanılan yöntemlerdir. Bunların yanı sıra DHI ve PRP gibi farklı yöntemler de bulunur. Saç ekimi sonuçları uygulanan yönteme göre farklılık gösterebilir. Bazı yöntemlerde daha doğal ve izsiz sonuç alınırken bazı yöntemlerde aynı doğallığı yakalamak mümkün olmayabilir.
FUE Saç Ekimi
FUE saç ekimi yöntemi köklerin tek tek alınarak alıcı bölgeye nakledilmesi işlemine dayanır. Bu yöntemde donör bölgeden alınan saç köklerinin kanallar aracılığıyla alıcı bölgeye nakli gerçekleştirilir. Saç ekimi sonrası, hızlı bir iyileşme sürecine sahip olması ve iz oluşumunun da minimal olması sebebiyle en çok tercih edilen yöntemler arasında bulunur.
DHI Saç Ekimi
DHI saç ekim yönteminde, kökler mikro iğneler aracılığıyla alıcı bölgeye doğrudan nakledilir. Bu yöntemle saçların daha hızlı köklenmesi ve doğal bir görünüm elde edilmesi mümkündür.
PRP Saç Tedavisi
PRP, saç dökülmesi tedavisinde kullanılan takviye yöntemlerdendir. Bu yöntemde, kişinin kendi kanından elde edilen plazma saç köklerine enjekte edilir. Plazmanın içinde bulunan büyüme faktörleri ile köklerin büyümesi desteklenerek saç dökülmesinin azaltılması sağlanırken aynı zamanda kalitesi de yükseltilebilir.
Saç Ekimi Sonrası Kullanılan İlaçlar Nelerdir?
Saç ekimi sonrası süreçte kullanılan ilaçlar iyileşme sürecinin hızlandırmak ve işlem sonrasında meydana gelebilecek yan etkileri en aza indirmek için uzman tarafından reçete edilir. Saç ekimi sonrasında kullanılan en yaygın ilaç türleri, antibiyotikler ve ağrı kesicilerdir.
Antibiyotikler işlem sonrasında meydana gelebilecek enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olurken ağrı kesiciler de işlemin ardından meydana gelebilecek ağrı ve hassasiyetlerin azaltılmasına yardımcı olur. İşlem sonrasında kullanılan ilaçlar arasında saç dökülmesinin önlenmesine yardımcı ilaçlar da bulunur.
Dökülmeyi önleyen bu ilaçlar, işlem sonrasında saç köklerinin tamamen iyileşmesini ve tutunarak saçların yeniden büyümesine yardımcı olur. Bu ilaçların kullanımı işlemden birkaç hafta sonra başlar ve doktorun önerdiği süre boyunca düzenli olarak devam eder.
Kullanılan ilaçlar, işlem sonrasında hastaların rahat bir iyileşme süreci geçirmesine imkan sağlar.
Saç Ekimi Sonrası Hangi Şampuan Kullanılmalı?
Saç ekiminin sonrasında iyileşme sürecinin hızlandırmak ve saçların sağlıklı büyümesini hızlandırmak için doğru şampuan kullanımı da oldukça önemlidir. Özellikle kadınların farklı şampuan ve bakım ürünleri kullanması sebebiyle kadınlarda saç ekimi sonrası şampuan kullanımı daha çok ilgi çeker.
İşlem sonrası dönemde, saç derisinin hassasiyeti artar. Uygun olmayan şampuanların kullanımının sonucu olarak deride tahriş ve diğer komplikasyonlar meydana gelebilir.
Uygulamanın ardından kullanılabilecek en iyi şampuanlar, pH’ı saç derinize uyum sağlayan, kimyasal ve parfüm içermeyen şampuanlardır. İşlemden sonra şampuanların saçlı deriye zarar vermemesi ve enfeksiyonları sebep olmaması için kullandığınız şampuanların antiseptik özellikte olmasını da tercih edebilirsiniz.
Uzmanlar tarafından işlem sonrasında kullanılması önerilen şampuanlar ise genellikle doğal ve bitkisel özlerle hazırlanmış şampuanlar olur. Bu özler, saçların nemlenmesine ve beslenmesine yardımcı olurken köklerin de sağlıklı bir şekilde büyümesine katkı sunar.
Doktorunuz kullanılan yönteme göre en uygun şampuanı size önerebilir. Doktorunuzun önerilerini göz önünde bulundurarak tercihlerinizi yapmanız halinde başarılı bir süreç geçirebilirsiniz.
Saç Ekimi Sonrası Ne Zaman Tıraş Olunur?
Saç ekiminin ardından ilk tıraş, iyileşme süreci tamamlandıktan sonra gerçekleştirilebilir. Saç ekim işleminin ardından saçlar ve kökleri zayıf ve hassas bir yapıya sahip olur.
Tıraş işlemi hem saçlar hem de köklerinin iyileşme sürecini olumsuz yönde etkileyebilir. Ekim sonrasında saçlar, iyileşme süreci tamamlanana kadar dökülebilir. Hatta tamamının dökülmesi bile mümkündür. Bu sebeple işlem sonrasında tam bir iyileşme gerçekleşene kadar tıraş olmamaya özen göstermek gerekir. Aksi takdirde saç tellerinin büyüme süreci olumsuz yönde etkilenebilir. İşlem sonrası genellikle 3-4 haftalık süreç, iyileşme sürecini kapsar. Bu süre içerisinde saçlı derinin iyileşmesine ve köklerin sağlamlaşmasına izin vermek gerekir.
İyileşme tamamlandığında ve uygun zaman geldiğinde, tıraş işlemi saç köklerine ve saç derisine zarar vermeyecek şekilde uygun şekilde ve hassas bir şekilde yapılmalıdır. Traş esnasında deriye baskı yaparak tahriş etmekten ve kesici aletlerle zarar vermekten de kaçınmak gerekir.
Ekilen Saçlar Ne Zaman Çıkar?
Saç ekiminin ardından ekimi yapılan saçların ne zaman çıkacağı da uygulama konusunda en çok merak edilen konular arasında yer alır. Saç ekimi sonrasında köklerin nakledildiği bölgede bir süre geçmesi gerekir. Bu süre içerisinde saç kökleri bulunduğu yere alışır ve uyum sağlamaya çalışır. Bu sebeple yaklaşık 2-3 haftalık dönemde kabuklanma, kabarma ve dökülme gibi problemler de meydana gelebilir.
Ekilen saçların büyümesi için gereken süre kişiden kişiye ve uygulama yöntemine göre farklılık gösterebilir. Fakat genellikle 3-6 ay arasında ilk saçların çıkmaya başladığı görülür. Bu süre içerisinde kökler yeni ekildiği bölgeye uyum sağlar ve kan dolaşımı ile beslenmeye başlar. Ardından yeni saç telleri çıkmaya başlar.
İlk etapta ince ve zayıf olsa da zamanla kalınlaşarak güçlenir. İşlemin tam manada oturması ve saçların doğal seyrine kavuşması için 12- 18 aylık bir sürenin geçmesi gerekir. Bu sürede tam adaptasyon ve kan akışıyla beslenme sağlanır. Ardından saç telleri doğal büyüme seyrine kavuşur.
Ekilen saçların çıkması biraz sabır gerektiren bir süreç olsa da, sonuçta doğal görünüme sahip sağlıklı ve kalıcı sonuçlar elde edilebilir.
Saç Ekiminin Avantajları Nelerdir?
Saç kaybı yaşayan kişilere uygulanan işlem pek çok avantajıyla dikkat çeker. Saç ekiminin avantajları şunlardır:
- Saç ekimi, saç kaybı yaşayan bireylerin saçlarının yeniden çıkmasını sağlar. Doğru uygulanan tekniklerle ekilen saçlar, bireyin kendi saçları gibi görünür, doğal ve sağlıklı bir görünüm sunar.
- Saç kaybı probleminin kalıcı bir çözümüdür. Ekilen saçlar, bireyin yaşamı boyunca kalıcı olur.
- Saç ekimi sonrası, birey saçlarını doğal olarak uzatabilir ve kesebilir. Bakım ürünlerinin kullanımı da azalabilir.
- Saç dökülmesi, birçok bireyin özgüvenini azaltabilir. Uygulama sonrasında bireylerin kendine güvenleri artar.
- Saç ekimi sonrasında bireylerin estetik güzellikleri artar. Daha dolgun ve sağlıklı görünen saçlar daha genç ve dinamik görünüm için yardımcı olur.
- Farklı saç stilleri denenebilir. Daha dolgun ve sağlıklı saçlar, farklı stiller için daha fazla seçenek sunar.
Saç dökülmesi problemi saç ekim işlemi ile çözüme ulaşabilir. Avantajları ile saç ekimi size daha dolgun ve sağlıklı saçlar sunsa da bu işlem için uygun olup olmadığınızın belirlenmesi için bazı detaylara dikkat etmek gerekir.
Saç Ekimi Kimlere Uygulanır?
Saç ekimi hem kadınlar hem de erkekler için uygulanabilen yöntemlerdendir. Saç kaybı genetik, hormonal dengesizlikler, stres, sağlık problemleri ve yaşlanma gibi faktörlerin sonucunda meydana gelebilir. Özellikle erkeklerde genetik sebepli saç dökülmeleri meydana geldiğinden dolayı, ekim uygulaması için uygun oldukları söylenebilir.
Saç ekimi ile erkekler erkek tipi kellik problemlerinin önüne geçebilir ve doğal görünümlü saçlara sahip olabilir.
Kadınlarda meydana gelen dökülmenin sebepleri ise çeşitlilik gösterebilir. Hormonal dengesizlikler, stres, doğum, menopoz veya yanlış beslenme sebeplerinden olabilir. Dökülme yaşayan kadınların öncelikle saç dökülmesinin sebeplerini bulması ve eğer mümkünse tedavi yollarını denemeleri önerilir. Eğer tedavi mümkün değilse işlemi gerçekleştirilmesi uygun olur.
Hem erkekler hem de kadınlar için büyük bir sorun olan saç dökülmesini gerçekleştirebilmek için yeterli saç kökünün de olması gerekir. Saç ekimi yapılmadan önce var olan kök miktarı ve kalitesi de değerlendirilmelidir. Ayrıca saç ekimi yapmadan önce bireylerin genel sağlık durumlarının da değerlendirilmesi gerekir.
Özellikle kronik hastalıklara sahip olan kişilerin, saç ekip prosedürüne uygun olup olmadığına karar verilebilmesi için doktorlarına danışmaları önerilir.
Saç Ekimi Kimlere Uygulanmaz?
Saç ekimi prosedürü genellikle güvenli bir işlem olsa da bazı kişilere ekim uygulanması uygun olmayabilir. Saç ekimi uygulaması yapılmadan önce kişilerin doktorlarıyla konuşması ve sağlık durumlarına, ilaç kullanımlarına, alerjilerine ve diğer faktörlere dair detaylı bir tıbbi geçmiş vermeleri gerekir. Saç ekimi için uygun olmayan kişiler:
- Saç ekimi prosedürü sırasında veya sonrasında ciddi enfeksiyon riski taşıyan kişiler (HIV ve hepatit B/C taşıyan kişiler)
- Saç ekimi sırasında lokal anesteziklere veya ilaçlara karşı alerjisi olan kişiler,
- Saç ekimi yapılacak bölgede ciddi bir enfeksiyon veya egzama gibi deri hastalıkları olanlar,
- Saç kaybı problemi yaşayan ama donör bölgesinde yeterli saç köküne sahip olmayanlar,
- Doktoru tarafından saç ekim prosedürlerine uygun bulunmayanlar.
Bu kişiler ve uygun olmayan diğer kişilerin saç ekimi işlemleri yaptırmaları mümkün olmayabilir. Bu sebeple, işlem öncesinde gerekli tıbbi testlerin yapılara bireylerin uygunluklarına karar verilmesi önemlidir.
Saç Ekimi Ağrılı Bir İşlem Midir?
Saç ekim işlemi, lokal anestezi altında gerçekleştirilir. İşlem sırasında hastanın ağrı veya acı hissetmesini önlemek için lokal anestezi kullanılır. Anestezi işleminde, donör bölge ve alıcı bölge uyuşturulur. Lokal anestezi altında donör bölgedeki saç folikülleri çıkarılır. İşlem sırasında kişilerin hissettiği tek şey, anestezi iğnesinin girişidir. Yalnızca hafif bir rahatsızlık hissi oluşabilir, ağrı veya rahatsızlık hissedilmez. Bu sebeple ağrılı bir işlem olmadığını söylemek mümkündür.
İşlem sonrasında ise hafif bir ağrı ve rahatsızlık meydana gelebilir. Fakat hafif bir ağrı kesici ile tedavi edilebilir. İşlemden sonraki birkaç gün, kafa derisinde hassasiyet yaşanması da mümkündür. Hassasiyet üst düzeyde hissediliyorsa ya da şiddetli bir ağrı ya da rahatsızlık hissi bulunuyorsa acilen doktora başvurulması gerekir.
Saç Ekimi Fiyatları
Saç ekimi fiyatları çeşitli faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Fiyat değişikliği kullanılan yönteme ve kişinin ihtiyaçlarına göre gerçekleşebilir. Saç ekimi yapılacak bölgenin büyüklüğü fiyatların artmasına sebep olabilir. Daha büyük bölge daha fazla saç folikülü üzerinde çalışma gerektirir bu sebeple değişikliğe sebep olur.
Saç ekimi yapılan kişinin saç ve cilt yapısı da değişikliğe sebep olan faktörler arasında yer alır. Bir diğer faktör ise saç kaybının şiddetidir. Fiyatlar üzerinde en etkili olan faktörün, saç ekim yöntemi olduğu söylenebilir. Uygulanan yöntem ve prosedürleri, kullanılan aletlerin yapısı ve eklentileri fiyatlarda artışa sebep olabilir. Daha güvenli ve daha az hasarla işlem yapmaya imkan sağlayan yöntemlerinin de fiyatlarının diğerlerine göre daha yüksek olduğu söylenebilir. Seyrek saç ekim fiyatları da benzer faktörlere bağlı olarak değişir. Seyrek saç ve derisindeki boşluklar veya incelmiş saçlar ile kendini gösterir. Bu sebeple alınması gereken ve ekilmesi gereken saç folikül sayısı azdır. Bu sebeple de maliyetler düşebilir.