Toplumda pek çok kişide saç dökülmesi olmakta ve kellik sorunu yaşanmaktadır. Bu etkiler daha fazla erkekleri etkilese de, kadınlarda bundan nasibini almaktadır. Genetik etkenlerin, beslenme düzeninin, stres, ilaç kullanımı, gebelik ve emzirme döneminde olmak, kilo problemleri gibi etkenler saç dökülmesine neden olabilir. Bu sorunların kalıcı olarak çözülmesi için, saç ekimi dışında kalan yöntemlerin kullanılması faydalı olmaz. Saç ekimi yaptıran kişiler bu sorunlarından yaşam boyunca kurtulabilir. Yeni geliştirilen teknikler sayesinde iz kalmadan ve acı çekilmeden saç ekimi yapılmaktadır.
Saç ekimi vücutta kelliğe karşı direnç gösteren yani genetik olarak dökülme özelliği olmayan saçlı bölgelerden alınan saç köklerinin, saç dökülmesi olan ya da kel kalmış olan bölgelere nakil edilmesiyle yapılır. Bu uygulama sırasında kullanılan yöntemler FUT ve FUE tekniğidir. Daha önceden FUT tekniği daha fazla kullanılırken, şimdi FUE tekniği daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Çünkü FUE tekniğinde saç köklerinin alınması ve saç köklerinin nakledilmesi daha konforlu şekilde uygulanmakta ve daha doğal sonuçlar alınmaktadır. Her iki teknikte yapılan uygulama sırasında sadece saç köklerinin alınma aşamasında farklılık bulunmaktadır. Ancak bu farklılık bile saç ekimini daha kolay bir hale getirmiş, rutin uygulamaların arasına sokmuştur. FUT yöntemiyle yapılan saç ekiminde donör sahadan alınan saç köklerinde bisturi kullanılırken, FUE yöntemiyle yapılan saç ekiminde neşter kullanılmasına gerek kalmadan, manuel punch veya mikro motor cihazı kullanılmaktadır. Bu sayede iz kalmayan, zahmetsiz ve daha hızlı iyileşme gözlenen bir uygulama yapılır. Bu nedenle saç ekim merkezlerinde FUE tekniği daha fazla tercih edilmektedir. Bu hastalar tarafından da tercih edilen bir saç ekim yöntemidir. Bu sayede saç ekimine karar vermek bile kolaylaşmıştır.
Saç ekimi hangi yöntemler kullanılır?
FUT ve FUE tekniği saç ekiminde yaygın olarak kullanılan yöntemlerdir. Ancak FUE tekniği son yıllarda daha fazla tercih edilir hale gelmiştir. Çünkü saç ekiminin daha kolay yapılmasını sağlamıştır. FUT tekniği kullanıldığında, saç köklerinin alınması sırasında bisturiyle doku çıkarıldığından, hastaların iyileşme süresi uzamakta ve bu bölgede gözle görünen iz kalmaktaydı. FUE tekniği bu olumsuzlukları giderdiğinden, saç ekimini daha konforlu hale getirmiştir.
FUT yöntemi (Klasik şerit yöntemi)
Bu yöntem kullanılarak yapılan saç ekimi sırasında sadece başın arka bölümünden yani iki kulak arasındaki alandan bisturi kullanılarak, yaklaşık 15-20 cm uzunluğunda ve 2 cm genişliğinde olan saçlı cilt kesiti çıkarılmaktadır. Hastanın saçsız alanına ekilecek saç kökleri bu doku şeridinden çıkarılır. Doku şeridinin alındığı bölge daha sonra dikiş uygulanarak kapatılır. Dikişler yaklaşık 2 hafta içinde alınır. Bu alanda oluşan yara nedeniyle iz kalması ve iyileşmenin daha yavaş olması bu yöntemin tercih edilmesine olumsuz yansımaktadır. Bu alandan çıkarılan saçlı dokudan yaklaşık olarak 4000 saç kökü çıkarılabilir. Bu yöntemin saçlarını kısa olarak kullanan kişilerde, meydana gelen yara izinin görünümünde sorun yaşanacak mesleklerde çalışan kişilerde uygulanmaması tavsiye edilir.
FUE yöntemi (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu)
FUE yönteminin sağladığı konforlu saç ekimi uygulaması, saç dökülmesi sorunu olan kişilerin saç ekimine karar vermesini kolaylaştırmaktadır. Bu yöntemde de FUT tekniğinde olduğu gibi, başın arkasından iki kulağın arasından saç kökleri alınmaktadır. Bu yöntemin diğer yöntemden bir farkı, saç köklerinin başka alanlardan da alınabilir olmasıdır. İki kulak arasındaki saçlar genetik olarak dökülmediğinden, bu alandan saç kökü alınması daha yaygındır. Bu sayede saç ekimi yapılan saçlar yaşam boyu ekildiği alanda kalabilir. FUE yönteminde saç köklerinin alınması sırasında bisturiyle doku çıkarılmaz. Saç kökleri mikro motor ya da manuel punchla tek tek yerinden çıkarılmaktadır. Saçların alındığı alandan çıkarılan saç köklerinin miktarı, saçların sıklığına ve saçsız alanda olan ihtiyaca göre belirlenir. Yapılan bir seans içinde ortalama olarak 2000-5000 greft çıkarılabilir. Bu greftlerde olan saç teli ise, 4600-11500 saç telini içerir. Bu miktar tamamen kişinin saç yapısıyla alakalıdır. Yani ihtiyaç kadar saç kökü çıkarılır. Eğer bu miktardan daha fazla saç kökü gerekiyorsa, seans iki bölüm halinde uygulanabilir. Bu kararlar saç ekimi işleminden önce hastanın doktorla yapacağı görüşmeler sırasında alınır. Saçların yapısı, saç köklerinin özellikleri, saçsız alanın büyüklüğü, donör sahanın saç kapasitesi değerlendirerek, ne kadar saç köküne ihtiyaç duyulacağı belirlenir.
FUE yöntemiyle yapılan saç ekiminde dışarıdan görünecek şekilde izler meydana gelmez. Bu nedenle izsiz yöntem olarak anılır. Sadece donör alanda 1 mm den küçük noktasal beyaz izler oluşabilir. Bunlar saçların uzamasıyla birlikte dışarıdan görünmeyecek konuma gelir. Bu yöntemin ilk kullanılmaya başlandığı dönemde manuel punch kullanıldığından, bir seans içinde alınan greft sayısı daha az miktardaydı. Bu saç ekimi süresinin uzamasına neden olmaktaydı. Ancak mikro motor kullanımı başladıktan sonra, seanslarda hem daha fazla sayıda greft alınmakta, hem de saç ekimi daha kısa sürede tamamlanmaya başladı. Bu nedenle FUE yöntemi daha fazla kullanılır hale gelmeye başlamıştır.
FUE yöntemi uygulanırken
Saç ekimi insanların dış görünümlerine özen göstermek istemesi nedeniyle, giderek aratan miktarlarda talep gören uygulamalardan biridir. Saç ekim merkezleri bunu uygularken hastaların konforu ve rahat etmesi için her şeyi düşünmektedir. FUE yönteminde hastaların hazırlanması, saç köklerinin toplanması, kanalların açılması, saç köklerinin ekilmesi gibi farklı aşamalar bulunmaktadır. Bu aşamalarında hastaların ihtiyaçları içinde olabilecek yemek yeme ve dinlenme gibi ihtiyaçların karşılanması için kısa molalar verilmektedir Bu sayede saç ekimi stres yaşanmadan tamamlanmaya çalışılmaktadır. Bu uygulama sırasında hastalara lokal anestezi yapıldığından, hastaların doktoruyla iletişim kurması bile mümkün olmaktadır. Hem uygulanması sırasında, hem de uygulama sonrasında hastalara ekstra bir yük bindirmeyen FUE yöntemi saç ekiminin yaygınlaşmasına etken olmuştur.
Saç ekiminde yapılan işlemler
Saç çizgisinin planlaması:
Saç ekiminden elde edilen sonuçların doğal görünümü vermesi oldukça önemlidir. Doğal görünümün sağlanması açısından saç çizgisinde yapılacak planlama doğru yapılmalıdır. Saç çizgisi alınla saçlı alanın birleşiminde yer almaktadır. Saç ekimine başlamadan önce bu çizgi mutlaka belirlenmelidir. Saçlı bölgenin alınla olan seviyesi doğru ayarlanmalıdır. Bunu yaparken saç çizgisinin net düz bir çizgi yerine kırık çizgi şeklinde ve üçgen çıkıntılarla ayarlanması gerekir. Bunların arasında belli bir simetri bulunmalıdır. Saç çizgisi oluşturulurken kullanılan saç tellerinin ince olanlardan ve içinde tek saç teli olanlardan seçilmesi de önemlidir.
Hazırlık aşamaları:
Saç ekiminden önce yapılan planlamadan sonra, hastanın hazırlık dönemine geçilir. FUE yöntemi daha fazla kullanıldığından, hastanın saçları kısa bir şekilde tıraş edilmelidir. Bu yöntem tercih edildiğinde, hastaların normal yaşamına dönmesi daha hızlı olur. Tıraş sonrasında hastaya lokal anestezi uygulanır. Bu yapılan işlem sırasında hastaların acı durmasını engeller.
Saç köklerinin toplanması:
Saç köklerinin alınacağı bölgelerin tespit edildiği bu aşamada, genellikle iki kulağın arası tercih edilir. Bu bölgede olan saçların genetik özelliği nedeniyle dökülmemesi yüzünden, saç ekimi yapılan alanlardaki saçlarda yaşam boyu kalıcı olur. FUE yöntemi kullanılarak herhangi bir kesi ve dikiş yapılmadan, saç kökleri toplanır. Mikro motorda 0,6 ile 0,8 mm arasında ince mikro punch kullanılarak, bölgede oluşabilecek travma azaltılır. Bu saç köklerinin alındığı alanda daha az iz kalmasına yardımcı olur. Bu nedenle FUE tekniği bile kullanılsa, saç ekiminin uzmanlar tarafından yapılmasında fayda vardır. Doğru yapıldığında, alınan saç köklerinde herhangi bir zarar oluşmaz.
Saç ekiminde saç köklerin yerleştirileceği kanalların açılması:
Saç kökleri toplandıktan sonra bunların yerleştirileceği alanda kanalların açılmasına geçilir. Saç köklerinin yerleştirilmesinde hangi sıklıkla olacağı, hangi derinliğe ekileceği oldukça önemlidir. Çünkü bunlar saç ekimi sonrasında doğallığın belirlenmesinde etkilidir. Daha estetik ve göze hoş gelen saçlar sayesinde, hastaların memnuniyeti sağlanır.
Saç köklerinin kanallara yerleştirilmesi:
Saç ekiminde kullanılan yöntemlerin ikisinde de, saç köklerinin yerleştirilmesi aynı uygulamaları içerir. Saçlı bölgeden alınan köklerin açılmış olan kanallara planlı bir şekilde yerleştirilmesi, saç köklerine zarar verilmemesi halinde, saç ekiminin başarılı bir şekilde tamamlanması sağlanır.
Saç ekiminden sonra
Saç ekimi bittikten sonra, saç köklerinin alındığı bölge bir sargıyla kapatılır. Bu şekilde dış ortamla teması kesilir. Hastalar herhangi bir sorun olmadığında, aynı gün taburcu edilir. Ertesi gün saç ekimi yapılan alanın kontrol edilmesi gerekir. Bu aşamada saçların ilk yıkaması değerlendirilir ve uygun görülürse, saç ekim merkezinde yıkama yapılır. Özel bir solüsyonla yumuşatılan alan, medikal bir şampuanla hırpalanmadan yıkanır. Bu yıkama her gün düzenli olarak tekrarlanır. Kabuklanmalarının geçmesinden sonra, ortalama 15 gün içinde normal yıkama düzenine geçilir.