Skatrisyel alopesi, saç köklerinin kalıcı olarak zarar gördüğü ve saç dökülmesinin geri döndürülemez hale geldiği ciddi bir saç kaybı türüdür. Diğer saç dökülmesi türlerinden farklı olarak saç folikülleri iltihaplanma sonucu yok olur. Saç foliküllerinin yerini skar (yara) dokusu alır. Bu nedenle dökülen saçların kendiliğinden yeniden büyümesi mümkün değildir. Genellikle otoimmün hastalıklar, cilt enfeksiyonları, genetik yatkınlık ve travmatik etkenler sonucunda ortaya çıkar. Saç dökülmesi yavaş ilerleyebileceği gibi bazı vakalarda aniden gelişebilir.
Skatrisyel alopesinin en büyük farkı, saç derisinde gözle görülür bir skar oluşmasına neden olmasıdır. Bu durum sadece saçlı deriyi değil; kaşları, kirpikleri ve vücut kıllarını da etkileyebilir. Skatrisyel alopesi tedavi edilmezse ilerleyebilir ve daha geniş alanlarda kalıcı saç kaybına neden olabilir. Tedavi sürecinde genellikle immün baskılayıcı ilaçlar, kortikosteroidler, PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisi ve saç ekimi gibi yöntemler kullanılır. Ancak, etkili bir tedavi planı oluşturabilmek için öncelikle skatrisyel alopesinin nedenlerini ve türlerini anlamak önemlidir.
Skatrisyel Alopesi Nedir?
Skar dokusu ve saç köklerinde iltihaplanma oluşumuyla karakterize bir saç dökülmesi hastalığıdır. “Skatrisyel Alopesi Nedir?” sorusuna dökülen saçların kendiliğinden geri çıkmasını engelleyen skar (yara) dokusu oluşumuyla karakterize hastalıktır cevabı verilebilir. Bu durum saç köklerini çevreleyen dokuların hasar görmesi ve zamanla köklerin tamamen yok olmasına neden olur. Otoimmün hastalıklar, enfeksiyonlar, genetik faktörler ve fiziksel travmalar, skatrisyel alopesinin temel nedenleri arasında yer alır.
Bu tür saç dökülmesi, erkeklerde ve kadınlarda eşit oranda görülür. Aynı zamanda her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Diğer alopesi türlerinden farklı olarak saç kökleri kalıcı olarak tahrip olduğu için dökülme geri döndürülemez olur. Skatrisyel alopesi genellikle kronik bir hastalıktır. Tedavi edilmezse ilerleyerek saç derisinde geniş alanlarda skar oluşumuna neden olabilir.
Bu hastalığın en belirgin özelliği, saç dökülmesi ile birlikte saç derisinde kızarıklık, kaşıntı, yanma ve iltihaplı lezyonların görülmesidir. Bazı hastalarda saç derisi normal görünümde kalırken, bazılarında ciddi doku değişiklikleri meydana gelebilir. İleri evrelerde saç derisi pürüzsüz ve parlak bir hal alarak skar dokusuyla kaplanır. Bu durum, foliküllerin tamamen yok olduğu anlamına gelir ve o bölgeden yeni saç çıkması artık mümkün değildir.
Skatrisyel Alopesi Türleri Nelerdir?
Saç köklerinin iltihaplanma, bağışıklık sistemi bozuklukları veya dışsal travmalar nedeniyle kalıcı olarak zarar gördüğü bir saç dökülmesi türüdür. Bu durum birincil skatrisyel alopesi ve ikincil skatrisyel alopesi olarak ikiye ayrılır. Birincil tipte bağışıklık sistemi doğrudan saç foliküllerine saldırarak kalıcı hasara neden olur. İkincil tipte ise yanıklar, enfeksiyonlar veya kimyasal maddelere maruz kalma gibi dış etkenler saç köklerini yok eder.
Birincil Skatrisyel Alopesi (Otoimmün ve İdiyopatik Hastalıklar) bağışıklık sisteminin saç köklerini hedef alarak yok etmesi sonucu oluşur. En yaygın türler şunlardır:
- Liken Planopilaris (LPP): Otoimmün bir hastalık olup, kırmızı, pullu lezyonlar ve kaşıntılı döküntülerle kendini gösterir. Bu rahatsızlık, genellikle orta yaşlı kadınlarda daha sık görülür ve ilerleyen aşamalarda saç derisinde parlak yara izleri oluşturabilir.
- Frontal Fibrozan Alopesi (FFA): Genellikle alın bölgesinden başlayarak saç çizgisinin geriye çekilmesine neden olan bir türdür. Kadınlarda menopoz sonrası dönemde daha sık görülür. Kaş dökülmesi de bu hastalığın yaygın belirtilerindendir.
- Diskoid Lupus Eritematozus (DLE): Kelebek hastalığı (Sistemik Lupus Eritematozus – SLE) ile bağlantılı olabilen bir deri hastalığıdır. Saç derisinde kızarıklık, yanma ve pullanma gibi semptomlarla kendini gösterir ve kalıcı saç kaybına neden olabilir.
- Pseudopelade of Brocq: Nadiren görülen, yavaş ilerleyen ve bilinmeyen nedenlerle ortaya çıkan bir skatrisyel alopesi türüdür. Saç derisinde iz bırakmadan saç kaybına neden olur. Ancak zamanla skar dokusu oluşabilir.
İkincil Skatrisyel Alopesi (Dış Etkenlere Bağlı Hasarlar) ise dışsal travmalar veya hastalıklar sonucunda gelişen skatrisyel alopesi türleri şunlardır:
- Ağır yanıklar, kimyasal madde maruziyeti, radyoterapi ve kafa travmaları saç köklerine kalıcı zarar vererek skatrisyel alopesiye yol açabilir.
- Saç derisinde ciddi enfeksiyonlara yol açan bakteriyel (örneğin, Staphylococcus aureus) veya fungal (örneğin, tinea capitis – saç mantarı) enfeksiyonlar, saç köklerini tahrip edebilir.
- Bazı cilt kanserleri, deri tüberkülozu ve radyoterapi tedavileri, saç foliküllerinde skar dokusu oluşumuna neden olarak kalıcı saç kaybına yol açabilir.
- Sert saç boyaları, agresif kimyasal saç düzleştiriciler ve yanlış uygulanan kozmetik işlemler, saç derisini yakarak köklerin ölmesine sebep olabilir.
Skatrisyel Neden Olur?
Bu tür saç dökülmesi, saç köklerinin kalıcı olarak zarar görmesi ve yerlerinde yara dokusunun (skar) oluşması sonucu meydana gelir. Bu durumun başlıca nedenleri otoimmün hastalıklar, enfeksiyonlar ve dışsal travmalar olarak üç grupta incelenebilir. Bağışıklık sistemi, saç foliküllerini tehdit olarak algıladığında, onlara saldırır ve bu da saç köklerinin iltihaplanarak küçülmesine ve zamanla yok olmasına yol açar.
Liken planopilaris, frontal fibrozan alopesi ve diskoid lupus eritematozus gibi otoimmün hastalıklar bu süreci başlatabilir. Bakteriyel, fungal veya viral enfeksiyonlar da saç derisinde iltihap oluşturarak saç köklerine zarar verebilir. Tinea capitis (saç mantarı), stafilokok enfeksiyonları ve zona hastalığı, saç kaybına neden olabilecek yaygın mikrobiyal hastalıklar arasındadır.
Fiziksel ve kimyasal travmalar ise saç köklerini doğrudan tahrip ederek skatrisyel alopesiye yol açabilir. Yanıklar, kimyasal saç işlemleri, kafa travmaları ve radyoterapi, saç derisinde kalıcı hasar oluşturarak saç büyümesini engeller.
Skatrisyel Alopesi Belirtileri Nelerdir?
Saç derisinde belirgin değişikliklerle kendini gösterir. Saç dökülmesi, iltihaplanma ve skar dokusu oluşumu en yaygın belirtiler arasındadır. Hastalar genellikle saç derisinde yanma, kaşıntı, hassasiyet ve kızarıklık hissederler. İlerleyen vakalarda saç kökleri tamamen yok olarak pürüzsüz, parlak ve iz bırakan skar dokuları oluşur. Bazı durumlarda irinli lezyonlar ve kepek benzeri pullanma görülebilir.
Skatrisyel Alopesi Nasıl Tedavi Edilir?
Tedavi yöntemleri, hastalığın altında yatan sebebe göre farklılık gösterir. Bağışıklık sistemini baskılayan ilaçlar (kortikosteroidler, immün baskılayıcılar), antibiyotikler ve antiinflamatuar tedaviler, iltihaplanmayı kontrol altına almak için kullanılır. PRP ve mezoterapi gibi saç derisini güçlendiren yöntemler erken evrelerde etkili olabilir. Ancak ilerlemiş vakalarda saç ekimi tek kalıcı çözüm olabilir.